Süper Lig’de Arabistan krizi sonrası zor şartlarda geçeceği belli olan maçı Galatasaray kazanmasını bildi.

Neden zor şartlar diyorum? Neredeyse takımın ana omurgaları Muslera haricinde yoktu. Bu kadar eksik olmasına rağmen zorda olsa kazanmasını bildi. Skor sizi kandırmasın. Maçı izleyen herkesin gördüğü net bir şey var. Galatasaray’ da  forvetinin olmadığıdır. Gol atmakta çok sıkıntı çekiyorlar. Ceza alanına kadar gayet başarılı bir takım ama o son vuruş veya asiste dönecek pası bir türlü atamıyorlar.

Okan hoca, elindeki en ideal kadro ile maça çıktı ama oyuna müdahalede yine eksikleri var. Artık bu konuda kendini geliştirmesi lazım. Takım neden bu kadar kötü oynuyor bilmiyorum. Takımda aslında bir sorun mu var, bir sıkıntı mı var bilemiyoruz; içeriden gelen haberler bir sıkıntı olduğu yönünde. Ama bu konuyu çözecek kişi Okan hoca. Şu anda sadece pansuman yapılıyor, ama tedavi şart. 

Galatasaray çok yavaş oynuyor, kağnı gibi resmen. Orta sahadaki oyuncu seçimlerinde hızlı oynayacak takımı atağa kaldıracak oyuncu grubu maalesef yok. Şampiyonlar Ligi'nde bu bizi çok etkiledi. Yavaş oyun takımı olumsuz şekilde etkiliyor. Maç sıkışmaya başladığında oyuna müdahale etmen gerek, hocam. Her maç gol yememizi bekleme artık. Konyaspor akın akın üstümüze gelmeye başladığında neredeyse Muslera ipten alıyor takımı ve sen de izliyorsun. O anda bir müdahale et, takım bir silkelensin, kendine gelsin. Yoksa Maşallah, bir konuda çok geliştirdin kendini; bir de oyuna müdahale konusunda kendini geliştirirsen tadından yenmez, hocam.

Her şey kötü mü? Tabii ki değil. Abdülkerim Bardakçı, dün gene kusursuza yakın bir oyun oynadı, 2 golle de yıldızlaştı. Hele attığı ilk gol değme forvetlere taş çıkarır. O vücut yapısıyla o vole, gerçekten takdiri ve alkışı hak ediyor; biz de hakkını verelim. Bravo Abdülkerim. 

Böyle devam…