Avrupa dönüşleri her zaman zordur takımlar için. Yorgunluk, hele hele bir de koşan bir takıma karşı oynadıysanız daha da zor olur.

Galatasaray için de hafta içi oynanan ve neredeyse 40 dakika 10 kişi oynadığı, bundan ötesinde genç ve koşan bir takıma karşı oynadığı maçtan sonra Ankaragücü gibi sert bir deplasman herkesi korkutmuştu. Bizler de bu korkuyu derinden yaşıyorduk çünkü zemin kötü, yorgun bir takım ve taş gibi bir Ankaragücü...

Korkulan olmadı aslında. Sürekli eleştirdiğimiz, bazen yerden yere vurduğumuz Okan Hoca ve taktiği sayesinde. Takımı o kadar güzel hazırlamış ki ilk 20 dakikada işi bitirdi. Takım resmen bir buldozer gibiydi. Takımda çok güzel bir uyum olmaya başladı, giren-çıkan herkes iyi durumda. Dün özelinde 2 kişi gerçekten alkışı hak ediyor: Davinson Sanchez ve Tete...
Bu yılın Türkiye'deki bize göre belki de en iyi transferi Davinson Sanchez oldu. İleriye, geriye, solda, sağda, orta sahada, şimdi de forvette... Usta bir golcü gibi vuruşu ve bitirişi süperdi. Zaten defansta tam bir sigorta olduğunu biliyorduk ama presle topu alması ve gol atması resmen bizi büyüledi. Tebrikler Davinson Sanchez.

Gelelim diğer bir transfer olan, uykudan uyanıp tekrar aramıza dönen Tete'ye... Sen nerelerdeydin kardeşim bu zamana kadar? Resmen Brezilyalı havası oynadın ve bize, taraftarlara resital yaptın. Bu şekilde devam et. Bir de gollerini atmaya başlarsan tadından yenmez. Yeni Transferimiz Köhn, belki de yıllardır aradığımız sol bek gelmiş olabilir önümüzdeki haftalarda göreceğiz. 

Şampiyonluk yolunda çok önemli bir virajı döndü Galatasaray. Artık Avrupa haftası, şimdi gidip Sparta Prag'ı parçalama zamanı. İnşallah, kazasız belasız bu 2 haftayı da bitirirsek artık yolumuz düzlüğe çıkacak ve şampiyonluk her zaman dediğimiz gibi, Mayıslar bizimdir. Gene Mayısa doğru göz kırpıyoruz.