Sevilen birinin vefatı hayattaki en yoğun deneyimlerden biridir.

Bir babayı kaybetmek de özellikle zor olabilir. Bu yaşadıklarımızın genel adı olan keder nedir peki? Bu konu hakkında bilgi edinmek, gerekli adımları atmamıza ve ailemizden birinin vefatıyla güç de olsa başa çıkmamıza yardımcı olabilir. Hayat şartlarımız ve çevremiz yasımızı şekillendiren en büyük etkenlerdendir. Kaybımız beklenen bir durum muydu yoksa ani mi oldu? Diğer ebeveynimiz hâlâ hayatta mı? Babanıza duygusal olarak yakın mıydınız? Bunun gibi faktörler kaybımızı bize özel kılmaktadır.

Bir babayı kaybetmek neden zordur?

Her türlü kayıp zordur ancak bir ebeveyni kaybetmek daha da zor olabilir. Bir babanın vefatı, babaların oynadığı pek çok rol sebebiyle daha zordur:

·        Babalar eştir.

·        Koruyucudur.

·        Davranış modellerimizdir.

·        İlk öğretmenlerimiz ve ahlaki rehberlerimizdir.

·        Eve ekmek getirenlerimizdir.

Bir çalışmaya göre araştırmacılar, erkeklerin baba kaybına, anne kaybına göre daha fazla katlandıklarını bulmuştur. Kadınlar annelerini kaybetmenin acısını daha çok yaşamıştır. Ebeveynlerini kaybeden hem kızlar hem de oğullar, hayatın gayesiyle ilgili duygularında bir düşüş hissetmişlerdir. Babalarını kaybeden oğullarda da depresyonda artış ve genel psikolojik sağlıkta düşüş görülmüştür.

Devam etmek neden zor?

Bir ebeveyni kaybetmek hayatınızı çeşitli şekillerde değiştirir:

·        Benzersizliğinizi gören ve size koşulsuz sevgi veren birini kaybettiniz.

·        Ailenizdeki konumunuz değişti, eski kuşağa dâhil olabilirsiniz.

·        Kendi ölümlülüğünüzü anlarsınız çünkü artık sizi ölümden ayıran bir nesil yoktur.

·        Çocukluğunuzu hatırlayan, geçmişinizle ilgili sorulara cevap verebilecek birini kaybettiniz.

Kederin aşamaları var mıdır?

Uzmanlar yasın bir süreç olduğu konusunda hemfikir ancak adımlar veya aşamalar konusunda aynı fikirde değiller. Bir model beş aşamayı tanımlar bize: inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme. Bu modelin yazarı Elizabeth Kübler-Ross, aşamaları atlayabileceğinizi veya farklı bir sırayla geçebileceğinizi vurgulamıştır.

Daha basit bir model, yas sürecindeki üç adımı bize sunar: uyuşma, düzensizlik ve yeniden örgütlenme.

Uyuşma: Bu aşamada neredeyse şok aşamasındasınız. Yapılacak işleri ayarlamak ve mali işleri üstlenmek gibi babanızın vefatının gerektirdiği adımları atabilirsiniz. Üzüntü hissedebilirsiniz ama neyi kaybettiğinizin tam olarak da farkına varamazsınız.

Dağınıklık: Uyuşma ortadan kalktıkça karışık duygular hissedebilirsiniz. Kederin yanı sıra öfke, suçluluk veya korku da hissedebilirsiniz. Boğazınız sıkılıyor gibi olabilir. Kendinizi sık sık iç çekerken bulabilirsiniz. Ailenize ve arkadaşlarınıza ulaşmak yardımcı olabilir. Bu aşamada büyük kararlar vermeyin.

Yeniden Örgütlenme: Yakında sürekli babanızı düşünmediğinizi fark edeceksiniz. Normal çalışma düzeninize ve diğer faaliyetlerinize devam edebileceksiniz. Geleceği düşünmeye başlayacaksınız.

Babanın vefatıyla başa çıkmanın yolları

Bu stratejiler babanızın vefatıyla başa çıkmanıza yardımcı olabilir:

Acınızı paylaşın: Ne hissettiğiniz hakkında arkadaşlarınız, meslektaşlarınız ve ailenizle konuşun. Babanızın vefatını gündeme getirmeyebilirler ama siz konuştuğunuzda dinleyeceklerdir. Duygularınızı kardeşlerinizle paylaşmak güzeldir. Babanızla olan ilişkilerinin sizinkinden farklı olabileceğini unutmayın.

Kendini bağışla: Hiç kimsenin ebeveynleriyle mükemmel bir ilişkisi yoktur. Siz ve babanız sert sözler söylemiş olabilirsiniz. Onunla birlikte olma fırsatlarını kaçırmış olabilirsiniz. Kendinizi affedin ve babanızın da mükemmel olmadığını anlayın.

Kayıp yoluyla büyümek: Babanızla olan ilişkinizden ders alın. Hayatınızı daha iyi hâle getirmek için bunları kullanın. Bunlar bazen olumlu olabilir bazen olumsuz da. Her iki türü de değerli olabilir.

Babanı hatırlamanın yollarını bul: Bazı insanlar mezarlıkları ziyaret ederek teselli buluyor. Anılarınızı yazmayı veya babanızın en sevdiği hayır kurumunda çalışmayı tercih edebilirsiniz.

(Bu yazımı yakın zamanda kaybettiğim canım babama ve 6 Şubat Depremi’nde aile bireylerini kaybeden canlara ithaf ediyorum.)