Dünya genelinde iklim değişikliğiyle mücadele etmek, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek adına atılan adımlar giderek artıyor. Bu süreçte ülkeler kendi içlerinde iklim değişikliğiyle başa çıkmak ve sürdürülebilirliği teşvik etmek için yasal düzenlemelere gidiyor. Türkiye de bu ülkeler arasında yer alıyor. 2023 yılında TBMM’de kabul edilen Yeni İklim Kanunu, Türkiye’nin bu alandaki kararlılığını yansıtan en önemli adımlardan biri oldu.
İklim Değişikliğiyle Mücadele Nasıl Olacak?
Dünya genelinde yaşanan aşırı hava olayları, deniz seviyelerinin yükselmesi ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olumsuz etkiler, iklim değişikliğinin tehlikelerini gözler önüne seriyor. Bu kapsamda hazırlanan İklim Kanunu, sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve bu sorunlarla mücadeleyi hedefliyor.
Kanunun içeriği incelendiğinde, Türkiye’nin 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini benimsediği görülüyor. 2030 yılı için belirlenen hedef ise sera gazı emisyonlarını %20 azaltmak. Bu hedeflerin yanı sıra emisyon ticaret sistemi oluşturulacak, emisyon azaltma projeleri için destek sağlanacak ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda yatırımlar artırılacak.
Bunun yanında iklim değişikliğine uyum sağlamak için çeşitli önlemler alınacak. Toplumun bu konuda bilinçlenmesi için eğitimler düzenlenmesi ve farkındalık çalışmaları yapılması da kanunun içerisinde belirtilen önemli maddelerden.
Kanun Ne Zaman Yürürlüğe Girdi?
2023 yılında kabul edilen İklim Kanunu, 20 Temmuz 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu, Türkiye’nin iklim değişikliği konusundaki taahhütlerini yasal bir zemine oturtmuş oldu.
Türkiye Neden Bu Adımı Attı?
İklim değişikliğiyle mücadelede atılan bu adım, sadece hükümetin kararlılığıyla sınırlı değil. Kamuoyundan gelen yoğun baskı ve çevre örgütlerinin sürdürdüğü kampanyalar, kanun teklifinin meclisten geçmesinde büyük rol oynadı. Özellikle çevre örgütlerinin uzun süredir yürüttüğü çalışmalar, bu alanda yapılan yasal düzenlemelerin ne kadar elzem olduğunu gösteriyor.
2023 yılında yürürlüğe giren Yeni İklim Kanunu, Türkiye’nin sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Bu kanunla birlikte ülke, iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle daha etkili bir şekilde mücadele edecek adımlar atmış olacak.