Türkiye’de yapılan bazı hatalı estetik operasyonların trajik sonuçları Avrupa basınında geniş yankı buldu. Başarısız işlemler sonrası yaşanan mağduriyetler, intiharlara yol açıyor.
Türkiye, sağlık turizminde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alırken, özellikle estetik operasyonlar için her yıl yüz binlerce yabancıyı ağırlıyor. Ülkenin sağlık turizminde sunduğu düşük maliyet ve çeşitli uzmanlıklar sayesinde birçok kişi, estetik prosedürleri Türkiye’de yaptırmayı tercih ediyor. Ancak son dönemde Türkiye’de gerçekleştirilen bazı hatalı estetik operasyonların olumsuz sonuçları, Avrupa basınında geniş yankı uyandırmaya başladı. Başarısız operasyonlar sonrası travmatik deneyimler yaşayan bazı hastaların psikolojik yıkımlar yaşadığı, hatta bu operasyonlar sonrası intihar ettikleri haberlerde sıklıkla dile getiriliyor.
Türkiye’deki Estetik Operasyonlarda Artan Şikayetler
Estetik operasyonlar, insanların fiziksel görünümlerini iyileştirmek amacıyla sıklıkla tercih ettiği uygulamalardır. Türkiye, estetik cerrahideki deneyimi ve diğer ülkelere kıyasla sunduğu düşük maliyet avantajıyla bu alanda yoğun bir talep görmektedir. Ancak bu yoğun talep, nitelikli sağlık hizmeti vermeyen kişiler veya yetkisiz merkezler tarafından suistimal edilebiliyor. Bu durum, özellikle yeterli tıbbi bilgi ve donanıma sahip olmayan kişilerin ameliyatları gerçekleştirmesi nedeniyle birçok hatalı operasyonun yaşanmasına neden olmaktadır.
Fransa’da Yaşanan “Sakal Ekim” Vakasının Ardından Gelişen Tepkiler
Bu olayların en dikkat çekenlerinden biri, 24 yaşındaki Fransız üniversite öğrencisi Mathieu Vigier Latour’un sakal ekimi için Türkiye’ye gelmesiyle başladı. Fransa’daki maliyetin beşte biri kadar bir ücretle Türkiye’de sakal ekimi yaptıran Latour, işlem sonrası ülkesine döndüğünde sonuçtan büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Sakallarının düzensiz ve doğal olmayan bir şekilde uzadığını fark eden Latour, yüz görünümünde meydana gelen bu değişiklikler nedeniyle psikolojik olarak derin bir yıkım yaşadı. Latour’un ailesi tarafından yapılan araştırmalarda, operasyonu gerçekleştiren kişinin cerrah değil, bir emlakçı olduğu ortaya çıktı. Bu vahim durum, Latour’un operasyon sonrası depresyona girip intihar etmesiyle sonuçlandı ve Avrupa basınında büyük yankı uyandırdı.
Başarısız estetik operasyonlar, özellikle beden dismorfik bozukluğu (BDB) gibi psikolojik rahatsızlıklara sahip bireylerde ağır sonuçlar doğurabiliyor. BDB, bireyin bedenindeki kusurlara aşırı odaklanmasıyla gelişen bir bozukluk olup, estetik operasyonları sık tercih eden kişilerde yaygın olarak görülür. Türkiye’de geçirdiği çok sayıda estetik operasyon sonrası İngiltere’ye dönen 24 yaşındaki İngiliz Jack Castell’in durumu bu tür olayların çarpıcı bir örneği olarak dikkat çekiyor. Peş peşe çene, yüz germe, burun ve saç çizgisi düşürme gibi çeşitli estetik operasyonlar geçiren Jack, ameliyatların ardından yoğun ağrı ve yara izleri ile karşılaştı. Ailesi, Jack’in bu operasyonlardan dolayı derin bir psikolojik yıkım yaşadığını belirtirken, genç adam kısa süre içinde ağrı kesicilere bağımlı hale geldi. Babasına pişmanlığını belirten mesajlar atan Jack, aşırı dozda uyuşturucu kullanarak hayatına son verdi. Bu olay, İngiltere basınında estetik operasyonların ruh sağlığı üzerindeki etkilerini yeniden gündeme getirdi.
Başarısız Estetik Operasyonların Ailelerde Yarattığı Travma
Başarısız ameliyatların yalnızca operasyon geçiren hastaları değil, aynı zamanda ailelerini de derinden etkilediği olaylar, Avrupa basınında sıkça yer buluyor. 29 yaşındaki İngiliz Leah Cambridge’in Türkiye’de geçirdiği Brezilya popo kaldırma operasyonu sırasında hayatını kaybetmesi, estetik operasyonların yol açabileceği trajik sonuçları gözler önüne serdi. Cambridge, kalça bölgesine yapılan yağ enjeksiyonu sırasında meydana gelen bir hata nedeniyle hayatını kaybetmişti. Bu olay, genç kadının ailesinde de ciddi travmalara yol açtı. Babası Craig Cambridge, kızının ölümünden sonra içine düştüğü depresyondan kurtulamayarak yıllar sonra kendi hayatına son verdi. Ailede yaşanan bu çifte trajedi, Avrupa’da estetik operasyonların riskleri üzerine yeniden dikkatleri çekti.
Sağlık Otoritelerine Çağrı: Denetimlerin Artırılması İsteniyor
Avrupa basınında yer alan bu trajik olaylar sonrası birçok uzman, Türkiye’deki estetik operasyonların daha sıkı bir şekilde denetlenmesi gerektiğini belirtiyor. İngiltere’den Dr. Kevin McLoughlin, Türkiye’de yaşanan bu tür olayların sağlık otoritelerine bildirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu yaşananları Türkiye’deki sağlık otoritelerine göndermeyi düşünüyorum ki, yıllar sonra nasıl bir trajedinin ortaya çıktığını görsünler,” açıklamasında bulundu. Uzmanlar, estetik cerrahide yetkin olmayan kişilerin operasyon gerçekleştirmesini önlemek için daha kapsamlı önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.
Türkiye, sağlık turizmi alanında uluslararası alanda büyük bir potansiyele sahip olsa da, bu tür olayların yaşanması ülkenin sağlık sektörüne yönelik güveni sarsabiliyor. Sağlık turizmi için Türkiye’ye gelmeyi düşünen yabancı hastaların, operasyon yaptıracakları klinikleri ve doktorları iyi araştırmaları büyük önem taşıyor. Bununla birlikte, sektör yetkilileri de nitelikli hizmet sunmayan merkezler konusunda denetimleri artırarak hasta güvenliğini öncelik haline getirmeli.
Türkiye’deki estetik operasyonların uluslararası sağlık turizmi için güvenli bir hale getirilmesi, hem ülkenin sağlık alanındaki itibarını koruyacak hem de hasta güvenliğini sağlayarak olası mağduriyetlerin önüne geçecektir.