Avrupa’dan moralsiz dönen Galatasaray, Süper Lig’in 8. haftasında kendi sahasında Alanyaspor’u zorda olsa yenmeyi başardı. Maçta olumlu sayabileceğim iki oyuncu var: biri Gabriel Sara, diğeri ise geçmiş yıllarda burun kıvırdığımız Yunus Akgün. Kerem’in gidişiyle birlikte Yunus Akgün, kendini daha fazla gösterme imkânı buldu ve adeta “Bu takımda bir yıldız da benim!” der gibi oynuyor. Gerçekten tebrik ediyorum.
Alanyaspor’da ise Fatih Hoca, bir felsefe geliştirmiş ve bunu uyguluyor. Bu felsefenin meyvelerini önümüzdeki haftalarda görecektir. Ne yaptığını bilen, ne yapmak istediğini anlayan bir takım havasındalar.
Galatasaray ise dün yine değişikliklerden sonra oyunu kontrol etmekte zorlandı. Bu kadar formsuz oyuncu, oyunu direkt olarak olumsuz etkiliyor. Okan Hoca maalesef bu duruma bir çözüm üretemiyor. Çıkardığı ilk 11 okey, ama sonradan oyuna aldığı oyuncularla takımı bir karmaşa haline getiriyor. Kimse sahada ne olduğunu ve ne yapacağını anlamıyor. Sonrasında da hatalar üst üste geliyor. Dün de 90+ dakikalarda olduğu gibi, Alanyaspor’un 1 puanı alması işten bile değildi.
Buradan Okan Hoca’ya bir çift lafım olacak: “Eleştirilere aldırmıyorum, taraftarı umursamıyorum” diyor. Ama unutmasın ki, bu taraftar bırakın teknik direktörü, başkanı bile koltuğundan eder. Bunu unutmamalı. Galatasaray senden de, yönetimlerden de daha üstündür.
Sonuç itibarıyla Galatasaray 3 puanı hanesine yazdırdı. Ancak Süper Lig’de değil, Avrupa’da bir şeyler başarmak önemli. O yüzden bu galibiyet için tek başlığım olabilir: “Eh işte.”
