Lig heyecanı bu hafta derbi mücadelesi ile bir şölene dönüştü. Türkiye’de oynanan derbiler her zaman için heyecan verici olmuştur. Galatasaray-Fenerbahçe, Galatasaray-Beşiktaş, Beşiktaş-Fenerbahçe maçlarının heyecanı, havası, atmosferi her zaman farklı olmuştur. Bu haftaki Galatasaray-Beşiktaş maçı da aynı şekilde heyecanlı ve güzeldi. Öncelikle iki takıma da sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Futbolu kötüleştirmediler, güzel yanlarını ortaya çıkarmak için ellerinden gelen mücadeleyi verdiler. Futbolu çirkinleştirmeden, ellerinden geldiği kadar iki takım da futbol oynamaya çalıştı ve sonuç olarak kazanan Galatasaray oldu. Maç, beklenildiği gibi Galatasaray’ın üstünlüğü ile geçti diyebiliriz. Genel olarak rahat bir tempo ve oyun ile üstünlüğü ele geçiren Galatasaray, sonraki dakikalarda skoru korumak için rahat bir maç geçirdi.
Hafta içi gerçekten ülkemiz için çok büyük başarılara imza atan bu iki takımın maçın 77. dakikasından sonra yorgunlukla birlikte temponun düşeceği belliydi ve böyle de oldu. Galatasaray, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi 3-5-2 saha dizilişi ile çıktığı maçtan yine kazançlı olarak çıktı. Ama üçlü defansın sol tarafı, yani Abdülkerim’in olduğu kanat, gerçekten sorun vermekte. Beşiktaş’ın bunları cezalandırmamış olması, defans bloğunun iyi olduğu anlamına gelmiyor. Buna bir çözüm üretilmeli. Benim fikrimi soracak olursanız, 4-4-2 saha dizilişi ile sahaya çıkılmalı ve sol tarafta orijinal bir sol bekle oynanmalıdır.
Ayrıca, okuyun hocayı bu maç genelinde tebrik etmek istiyorum. Saha içi dokunuşları bu sefer tuttu. Mert Teniste’yi yedek bırakıp güçlü bir Mertens olarak sahaya sürmesi gerçekten akılcıydı. Bu konuyla ilgili tebrik ederim. Ayrıca, Davinson Sanchez ve Gabriel Sara, iki oyuncu da performansını gerçekten yükselttikçe yükseltiyor ve büyük bir alkışı hak ediyorlar. İlk geldiğinde Gabriel Sara’ya çok iyi oyuncu gözüyle bakmayan ben bile fikrimi değiştirdim. Gerçekten çok teknik, çok verimli, çok faydalı. Diğer bir oyuncu da Galatasaray’a kiralık gelen dünyanın en iyi oyuncularından biri olan Victor Osimhen. Gerçekten tribündeki bir taraftar kadar Galatasaraylı, dinamik ve heyecanlı. Aferin Karaoğlan, aferin sana. Senin Galatasaray’ı sevdiğinden kat kat fazla Galatasaray taraftarı seni seviyor. Böyle devam. Saygılarımla.