Özellikle 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ülkelerde deprem konusunda bir seferberlik başladı. Ersoy, farklı şehirlerde inanılan efsaneleri dağıtarak, birçok şehirde aktif olarak bulunduğunu vurguladı. Konya ve Ankara gibi şehirlerde de fayların var olduğunu ifade etti. Tuz Gölü deformasyon fay hattının örneği olarak gösterildi, bu fayların en ufak parçalarının bile 5,5’ten büyük depremlere neden olabileceği belirtildi.
İstanbul Tehlikede
Marmara Bölgesi, özellikle İstanbul, deprem riski açısından büyük önem taşıyor. Son aylarda yaşanan depremlerin ardından İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde aralıksız dönüşüm çalışmaları hız kazanmıştır Prof. Dr. Ersoy, sadece kesintiye uğramanın yeterli olmadığını, aksine İstanbul’un seyrekleştirilmesi üzerine ciddi bir devlet politikasının olduğunu vurguladı. Bu, İstanbul’da yaşayan bir devlet politikasıyla göç ettirilmesini içeren geniş kapsamlı bir plan ifade etmektedir.
Önlemler Acil Alınmalı
Bu bağlamda, Türkiye’nin deprem riskine karşı alınması gereken önlemler ve şehir ile ilgili yapılması gerekenleri vurgulayan Ersoy’un değerlendirmeleri, bölgelerdeki deprem değişiminin arttırılması adına önemli bir kaynaktır. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Türkiye’nin deprem riski ile ilgili olarak önlemlerin alınması ve bu önlemlerin yalnızca dönüşümle sınırlı kalmaması gerektiğini belirtti. İstanbul gibi büyük metropollerde yaşayan eyaletlerin seyrekleştirilmesinin, potansiyel depremlere karşı daha etkili bir korumanın sürdürülebileceğinin altı çizildi.
Fay Hatları Dikkat Çekiyor
Özellikle şehir efsanelerinin gerçeklere aykırı olduğu belirtilirken, birçok şehirde aktif fay kullanıldığını ifade etti. Bu, göreceğimiz potansiyel olarak büyük depremlere yol açabileceğini söyledi. Türkiye genelinde 485’in üzerinde aktif fay hattının bulunduğunu hatırlattı ve bu fayların 5,5 büyüklüğünde depremlere neden olabileceğini ifade etti. Bu değerlendirmeler, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve uzun vadeli çözümlerin üretilmesinin gerekliliğini vurguluyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un açıklamaları, deprem riskinin altında yaşayan insanların ve yerel yönetimlerin daha saklanması ve tedbirli olmaları için önemli bir rehber niteliğindedir.