Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve deneyimli politikacı Yaşar Okuyan, 74 yaşında, Ankara’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Geçirdiği iç kanama sonucu Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan Okuyan, Türk siyasetinde bıraktığı izlerle hatırlanacak.
Yaşar Okuyan Kimdir?
1949 yılında İstanbul’da doğan Yaşar Okuyan, İstanbul Gazetecilik Yüksek Okulu mezunudur. Gazetecilik kariyerine çeşitli gazete ve haber ajanslarında başlayan Okuyan, 24 yıl boyunca muhabirlikten genel yayın müdürlüğüne kadar birçok görevde bulundu. Siyasi kariyerine ise 1973 yılında MHP Genel İdare Kurulu üyesi olarak adım attı. 1977 yılında MHP Genel Sekreter Yardımcılığına kadar yükseldi ve 12 Eylül darbesi sonrasında siyasi yasaklarla karşılaştı.
Siyasi Kariyeri ve Bakanlık Görevi
1987’de siyasete geri dönen Okuyan, Anavatan Partisi’nde çeşitli kademelerde görev aldı ve 19. ve 20. Dönem Yalova Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yer aldı. Bülent Ecevit liderliğindeki 57. Hükümet’te Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak hizmet verdi. Yaklaşık üç buçuk yıl süren bu görev süresince, Türkiye’nin sosyal güvenlik ve çalışma hayatına yönelik birçok düzenlemenin içinde yer aldı.
Parti Liderliği ve Akademik Faaliyetler
2004 yılında Demokrat Türkiye Partisi’ni Hür Parti olarak değiştirerek bu partinin genel başkanlığını üstlenen Okuyan, siyasi ve sosyal alanda etkin bir rol oynamaya devam etti. Aynı zamanda Başkent Üniversitesi’nde “Emeklilik ve Sigorta Sistemleri” üzerine dersler vererek akademik alanda da katkılarını sürdürdü.
Vefatı ve Türk Siyasetine Etkisi
Yaşar Okuyan’ın vefatı, Türk siyasetinde derin bir üzüntü yarattı. Çalışma hayatı ve sosyal güvenlik alanındaki deneyimleriyle tanınan Okuyan, bilgi birikimi ve tecrübesiyle pek çok kişiye ilham kaynağı oldu. Üç kız babası olan Okuyan’ın kaybı, ailesi, sevenleri ve Türk siyaset camiası için büyük bir kayıp olarak nitelendiriliyor.
Yaşar Okuyan’ın hayatını kaybetmesi, Türkiye’nin deneyimli bir devlet adamını ve kıymetli bir bilgi hazinesini yitirdiği anlamına geliyor. Yaşamı boyunca siyaset, basın ve akademide gösterdiği çabalar ve başarılar, kendisini takip eden nesillere ilham vermeye devam edecek. Okuyan, Türk siyaset tarihinde önemli bir yer tutacak ve hatıraları saygıyla anılacaktır.