TBMM Genel Kurulu'nda, DEM Parti'nin Meclis'e sunduğu "Türkiye'nin Yanlış Suriye Politikasının Yol Açtığı Sorunların ve Çözüm Yollarının Araştırılması" başlıklı önergenin görüşülmesi sırasında milletvekilleri arasında yoğun tartışmalar yaşandı. Özellikle "Suriye" ve "Kürt" konuları üzerine hararetli tartışmaların ardından önerge, AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.

DEM Parti Önergesi TBMM'de Oylamayla Reddedildi

TBMM Genel Kurulu, "Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi"ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Parti gruplarının Meclis'e sunduğu önergeler arasında DEM Parti'nin, "Türkiye'nin Yanlış Suriye Politikasının Yol Açtığı Sorunların ve Çözüm Yollarının Araştırılması" başlıklı önergesi görüşüldü.

Cihat Tamer'in Oğlu Neden Öldü? Cihat Tamer'in Oğlu Neden Öldü?

İYİ Parti grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, önergeye destek vermeyeceklerini belirterek, "Önergeyi okuduğumda bir defa bizim açımızdan, 'Türkiye halkları' ifadesinin olduğu bir metnin bir sonuç üretemeyeceğini, bu yaklaşımın Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü açısından tartışmaya açılmaya müsait bir iklim yaratamayacağı endişesiyle bir defa bu önergeye destek vermeyeceğimizi ifade etmek istiyorum," dedi. Zorlu, Suriye'nin kuzeyindeki mevcut gelişmelerin bir bütün olarak irdelenmesi gerektiğini de vurguladı.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Zorlu'nun eleştirilerine yanıt vererek, "Sayın Hatip önergemiz üzerinde konuşurken en başta, 'Türkiye halkları' kavramını eleştirerek başladı. 'Türkiye halkları' kavramı, bu ülkenin birlik, bütünlüğüne düşmanlık ya da parçalamak değil, bizzat bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü sağlamanın yegane yoludur. Çünkü; bu ülkede sadece bir halk yaşamıyor, dünya kadar halk var," ifadelerini kullandı. Koçyiğit, Türkiye’nin yanlış Suriye politikasının ülkeyi büyük bir çıkmaza sürüklediğini belirtti.

Tartışmalar sırasında yeniden söz alan Zorlu, "Bakınız, 'Türkiyelilik' kavramının son dönemde yeniden gündeme getirilmek istendiği bir dönemde, 'Türkiye halkları' ifadesinin hiçbir şekilde binlerce yıllık Türk tarihini, kadim Türk medeniyetini asla ifade edemeyeceğini ve bugünkü gelinen ortamda demografik tehlikenin bu kadar arttığı bir dönemde Türk milletinin birleştirici unsurlarına yönelik ciddi bir saldırı olarak da görmekte olduğumu ifade etmek istiyorum," dedi.

AKP Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, tartışmaların ortasında söz alarak, "Suriye'nin kendi iç barışını tesis etmesi, mültecilerin gönüllü ve güvenli bir şekilde vatanlarına dönmesi bizim bu anlamdaki temel yaklaşımımızdır. Özellikle, burada, bu süreçlerde tüm diplomatik çabaları kurumlarımız ortaya koymakta ve Suriye'nin bu anlamdaki meselesinin vuzuha kavuşması, neticeye kavuşması için başından beri savunduğumuz politikayı sürdürüyoruz," ifadelerini kullandı.

DEM Parti'nin Eleştirileri

Koçyiğit'in açıklamalarına yanıt veren Gül, "Burada hiç kimse Kürtlerin, Kürt kardeşlerimizin varlığına yönelik herhangi bir şey söylemiyor. Çok açık ve net bir şekilde, bizim varlığımızı, birliğimizi, huzurumuzu tehdit eden teröristlere karşı bir mücadele veriyoruz. Bizim siyasal tutumumuz da bu anlamdadır," şeklinde konuştu. Gül, Kürtlerin bu ülkenin asli ve birinci sınıf vatandaşları olduğunu vurguladı.

Tartışmalar devam ederken, DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, karar yeter sayısı aranması talebinde bulundu. Meclis Başkanvekili Önder, karar yeter sayısı için dijital oylama yaptı. Oylama sonucunda karar yeter sayısı olmaması nedeniyle birleşime 10 dakika ara verildi.

Verilen aranın ardından Genel Kurul tekrar toplandı ve önerge oylamaya sunuldu. Oylama neticesinde önerge, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan bu tartışmalar, Türkiye'nin Suriye politikası ve Kürt meselesi üzerindeki derin görüş ayrılıklarını bir kez daha gözler önüne serdi. Önergenin reddedilmesi, Türkiye'nin mevcut dış politika yaklaşımının Meclis'teki büyük partiler tarafından desteklendiğini, ancak muhalefetin bu politikaların yeniden değerlendirilmesi gerektiği görüşünde ısrarcı olduğunu ortaya koydu. Tartışmaların devam etmesi beklenirken, bu konular üzerindeki görüş ayrılıklarının nasıl bir çözümle sonuçlanacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.

Editör: Şahsüver ÇITIR