Ortaçağ tarihçilerine göre Dara, Pers kralı III. Darius tarafından kurulan ve onun adını taşıyan askeri bir garnizondu. Efsaneye göre Darius III, Büyük İskender’le yapılan destansı bir çatışma olan Gaugamela Savaşı sırasında burada öldü. Yerleşimin bu yüzden Darius adını taşıdığı iddia edilse de zaman zaman Mezopotamya’nın Efes’i olarak da anılmıştır.
Dara Antik Kenti’ndeki Yapılar
Dara Antik Kenti içinde barındırdığı yapılar nedeniyle ziyaretçileri tarihin derinliklerine götürüyor. Bu yapılar şöyle:
Mezarlık Alanı (Nekropol)
Antik kentin mezarlık alanlarında lahit mezarlar, basit sanduka mezarlar ve kaya mezarları da dahil olmak üzere kayaya oyulmuş mezarlar bulunmaktadır.
Surlar
Dara Antik Kenti’nde dikkat çeken bir yapı daha var; her iki tarafı düzgün kesme taşlarla işlenmiş, iç ve dış bölümlere ayrılmış dört kilometrelik antik surlar. Üç büyük tepeyi çevreleyen surların toplam yirmi sekiz kulesi var.
Agora Caddesi
Güney Kapısı’ndan kuzeye uzanan ve iri blok taşlarla döşeli Agora Caddesi kentin önemli yapılarından biridir. Caddenin dönemin en önemli ticaret yolu olan İpek Yolu ile bağlantısı ve çok sayıda mağaza ve atölyeyi bünyesinde barındırması, Dara’nın sosyal ve ticari hayatının bir kanıtı.
Kilise ve Sarnıç
Agora caddesinin girişine yaklaşık 100 metre kala büyük bir sarnıç bulunmaktadır. Kentteki pek çok yapı gibi düzgün kesme taştan yapılan sarnıcın ana girişi doğu taraftadır. İki katlı sarnıçtan Dara’nın birçok yaşam alanlarına su akıyordu.
Vaftiz Havzası
Büyük Kilise’nin kuzeydoğusunda Hıristiyanlığa geçmiş yetişkinlerin vaftiz edilebildiği bir vaftiz havuzu (vaftiz havuzu) bulunmaktadır.
Mozaik Binalar
Güney tarafta, geniş mezarlık alanının yakınında yer alan Mozaik Bina 1, Roma İmparatoru I. Anastasius dönemine denk gelmektedir. Bitkiler, hayvanlar ve çobanların betimlendiği bu yapı, 11 satırlık bir kitabeye sahiptir. Onun hemen yanında bulunan Mozaik Bina 2 ise balık pullu motifleriyle dikkat çekmektedir.