Serenad Bağcan, müzikle iç içe büyüdüğü köklü bir aileye sahiptir. Özellikle Türkiye’de ve dünya çapında tanınan usta sanatçı Selda Bağcan’ın yeğenidir. Müziğe olan ilgisi, çocukluğunda mandolin ve blok flüt ile başlamış, ancak ailenin müzik geleneğiyle daha da büyümüştür. Bu dönemlerde teyzesi Selda Bağcan’ın piyano çalması ve Muzaffer Arkan’ın kurduğu Ankara Çocuk Korosu’nda şarkı söylemesi Serenad Bağcan’ın müzikle olan bağını daha da güçlendirmiştir.
Müziğe Tutkuyla Devam
Serenad Bağcan’ın müzik serüveni, mandolin ve blok flüt ile başladığı günlerden itibaren devam etmiştir. Daha sonra, Mustafa Apaydın ve Feruzan Esmergül tarafından çalıştırılan T.R.T Ankara Çok Sesli Gençlik Korosu’nda şarkı söyleyerek bu tutkusunu pekiştirmiştir. Bu deneyim, onun için müziğin önemli bir parçası haline gelmiş ve hayatının bir parçası olmuştur.
Geniş Bir Repertuvar
Serenad Bağcan, klasik batı müziği tarzında eğitim aldıktan sonra Türk halk müziği eserlerini de başarıyla yorumlamıştır. Bu farklı müzik türlerini sentezleyerek kendi özgün tarzını oluşturmuştur. Geniş repertuarı, pek çok müzik türünden şarkıları içermektedir.
Fazıl Say İle Yolculuk
Hayatı boyunca topluluklarla şarkı söylemeyi seven Serenad Bağcan, 2011 yılında Fazıl Say’ın kendisine 20 yıl önce bestelediği şarkıları seslendirmesini teklif etmesiyle büyük bir sürprizle karşılaşmıştır. Bu teklif, onun kendi sesinin büyüsünü keşfetme yolculuğunun başlangıcı olmuştur. Bu yolculuk sırasında “İlk Şarkılar” ve “Yeni Şarkılar” adlı albümler ortaya çıkmıştır ve her iki albüm de büyük beğeni toplamıştır.
Serenad Bağcan, müziğe olan sevgisi ve yeteneği ile büyük bir sanatçı olarak yoluna devam etmektedir.