UEFA Avrupa Ligi gecesi çok çekişmeli ve güzel maçlarla devam ediyor. Avrupa’da namağlup ilerleyen Galatasaray, Malmö karşısında son dakikada yediği golle hepimizi üzmek şöyle dursun, kahretti. Bu kadar sakata ve eksiğe rağmen maçtan önce 1 puan verselerdi, sanırım kimse “Hayır” demezdi. Ama maçın genelinde üstün oynayan Galatasaray, maçın son 15 dakikasında resmen elindeki maçı Malmö gibi vasat bir takıma hediye etti. Her sıradan Avrupa takımının ilkleri yaşadığı ülkemiz yine de bir gol daha atamayan Malmö takımı, Galatasaray’a 2 gol atarak bunu başarmış oldu. Bu bizim kaderimiz mi yoksa bir gerçeğimiz mi? Bunun sebebini bence ülke olarak araştırıp üzerine gitmemiz lazım.
Maçla ilgili çok konuşacak bir şey yok. Okan Hoca ve yaptığı değişiklikler, maalesef maçın 90 dakikasına kadar önde götüren Galatasaray’ın sahadan beraberlikle ayrılmasına neden oldu. Hatta forvetleri biraz daha becerikli olsa, yenilmeyeceğimiz bir maça dönüşecekti. Okan Hoca’yı anlamıyorum. Yaptığı değişikliklerle işleyen makine gibi bir takımı nasıl bozabiliyor? Kendi takımını nasıl sabote edebiliyor, anlamak mümkün değil. Değişiklikler konusunda artık Okan Hoca’ya “Dur” demeli. Çünkü Galatasaray, kolej takımı değil, eğitim kampı değil. Burada hak eden formayı giyer, torpilliler değil. Bizi diğerlerinden ayıran her zaman bu olmuştur. Okan Hoca, maalesef böyle bir hataya düştü.
Bir lafım da Batshuayi ve Ziyech’e. Bu takım çok yabancı oyuncu gördü. Kimler geldi, kimler gitti. Ama ben sizin kadar ruhsuzunu, vurdumduymazını hiç görmedim. O yüzden yönetimin bu oyunculara kesin çözüm üretmesi gerekiyor. Ara transfer döneminde iyi bir forvet alınması ve bu iki oyuncunun da sözleşmesinin iptal edilip gönderilmesi Galatasaray’ın yararına olacaktır. Yoksa Galatasaray taraftarını sinir hastası ettiler bunlar. Kısacası, bugün kaybedilen puanların tek sorumlusu, değişikliklerle takımı çorbaya çeviren Okan Hoca’dır.