Mardin’de düzenlenen bir panelde konuşan ünlü deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depremlerin doğal bir süreç olduğunu ve insan hayatının bir parçası olmaya devam edeceğini vurguladı. Bilim Akademisi üyesi olan Görür, depremlerin aslında Dünya’nın canlı bir gezegen olarak kalmasının bir göstergesi olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Naci Görür’den Deprem Açıklamaları
Görür, Mardin’de gerçekleştirilen ‘Deprem’ temalı panelde yaptığı konuşmada, depremlerin insanlar için bir tehdit oluşturduğu kadar, gezegenimizin sağlıklı bir şekilde işlev görmesi için de zorunlu doğal olaylar olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Görür, “Depremler, dünyanın tektonik plakalarının hareketlerinden kaynaklanır. Bu hareketler olmazsa, dünya üzerindeki yaşam dengesi de bozulur. Deprem, dünyanın nabzıdır, kalp atışıdır,” şeklinde konuştu.
“Deprem Biterse Hepimiz Biteriz”
Deprem bilimcinin açıklamalarında en çok dikkat çeken kısım, depremlerin sona ermesinin dünya için olumsuz sonuçlar doğuracağı yönündeydi. Görür, “Bize sık sık, ‘Bu depremler ne zaman bitecek?’ diye soruluyor. Halk arasında bu tür bir beklenti olduğunu biliyorum. Ancak unutmayın ki, eğer depremler durursa, bu dünyanın sonu demektir. Dünya yaşamaz, ölü bir gezegen haline gelir,” ifadelerini kullandı.
İnşaatlarda Dikkatli Olunmalı
Prof. Dr. Görür, Türkiye’de inşaat kalitesinin deprem güvenliği açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, her yapılan inşaatın, her çakılan çivinin dikkatli bir şekilde denetlenmesi gerektiğini belirtti. Görür, “Bu ülkede çakılan her çivinin gözetim ve denetimi sizin boynunuzun borcudur,” diyerek, inşaat sektöründeki mühendis ve yüklenicilere büyük sorumluluk düştüğünü hatırlattı.
Prof. Dr. Görür, deprem konusunda toplumsal bilincin artırılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmenin ve bu doğal olaylara karşı hazırlıklı olmanın önemine değinen Görür, “Depremlerden korkmak yerine onlara nasıl hazırlıklı olunacağını öğrenmek ve bu bilinci yaymak hayati önem taşır,” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Naci Görür’ün bu açıklamaları, deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve doğal afetlere karşı daha bilinçli ve hazırlıklı bir toplum oluşturmak adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.