Macarlar Türkleri Neden Sevmediği hakkında kafa karıştıran ve merak edilen konuya açıklık getirmek istedik. Öncelikle Macar halkı Macaristan’da yaşamaktadır ve kökenleri Türklere dayanmaktadır, lakin gelişmeler sonucunda yakın yüzyılda kendileri Slav ırkıyla asimile olarak onların kültürlerini de benimsemişlerdir. Tabi ki güçlü komşular ve güçsüz rakipler milletleri komşularının asimilesine uğratabiliyor. Slavların Türklere olan yakınlığı veya nefreti aynı şekilde Macar halkının da büyük kesimine işlemiş durumda. Lakin Macarlar Türkleri sevmiyor gibi bir ön yargı kesinlikle yanlıştır. Tanıdığımız Macarlardan yola çıkarsak bizleri seviyor ve Türk olduklarını söylüyorlardı. Lakin tabi ki bu durum da hepsi için geçerli değil. Genelde şu yüzden sevmiyor diyebileceğimiz bir konu yok, sadece Asimile aşamalarında doğal olarak geçmişinden ve soydaşlarından uzaklaştırmak için nefret kampanyaları düzenleyenlerin bir sonucudur.
Macarlar Türkleri Neden Sevmez?
Macarlar, Türklerle akraba olan ve Macaristan’da yaşayan bir halktır. Ancak Macarlar’ın Türk kökenli olduklarına dair iddialar, hem Macarlar hem de Türkler arasında tartışmalara neden olmaktadır. Bu yazıda, Macarlar’ın kökeni, tarihi, kültürü ve Türklerle olan ilişkileri hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Macarlar’ın kökeni, Fin-Ugor dil ailesine bağlı olan Macarcayı konuşan bir kabile olan Ana (Ön) Macarlar’a dayanmaktadır. Ana Macarlar, Ural Dağları dolaylarında yaşayan Fin-Ugor kavimlerinden gelmektedirler. Fin-Ugor ana kavminin ikiye ayrılmasıyla batı kolunu Fin-Perm kavmi, doğu kolunu da Ugorlar oluşturmuştur. Ana Macarlar da Ugorlar denilen bu kavmin bir bölümünü oluşturmuştur.Macarlar’ın tarihi, 9. yüzyılda başlamıştır. Bu dönemde Macarlar, Batı Türkleri (muhtemelen Onogurlar) ile ilişkiye geçerek ya da onlara yenilerek Türklerle birlikte yeni topraklara göç etmişlerdir.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı’nda yenilince dağılmış ve Macaristan, 1918 yılında bağımsızlığını ilan etmiştir. Ancak Macaristan, Trianon Antlaşması ile topraklarının büyük bir bölümünü kaybetmiştir. Bu durum, Macarlar arasında büyük bir travma yaratmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nda Macaristan, Nazi Almanyası’nın yanında yer almış ancak savaş sonunda Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmiştir. 1949 yılında Macaristan, komünist bir devlet haline gelmiştir.
1956 yılında Macarlar, Sovyetler Birliği’ne karşı ayaklanmış ancak bastırılmıştır. 1989 yılında ise Macaristan, komünizmden çıkarak demokratik bir rejime geçmiştir. 1999 yılında NATO’ya, 2004 yılında da AB’ye üye olmuştur. Macarlar’ın kültürü, hem Fin-Ugor hem de Türk kökenlerini yansıtmaktadır. Macarcayı konuşan tek Avrupa halkı olan Macarlar, dilbilim açısından Türkçe ile bazı benzerlikler göstermektedir. Örneğin, her iki dilde de eklemeli yapının kullanılması, ses uyumunun olması, cinsiyet ayrımının yapılmaması gibi ortak özellikler vardır.
Macarlar’ın folkloru, müziği, dansı, sanatı ve edebiyatı da Türk kültürünün izlerini taşımaktadır. Örneğin, Macar halk müziğinde kullanılan bazı çalgılar (bağlama, koboz, ütögardon) Türk kökenlidir. Macar halk danslarından biri olan Csárdás da Türk danslarından etkilenmiştir. Macar sanatında da Türk motifleri (yıldız, hilal, çiçek) görülebilir. Macar edebiyatında da Türk tarihi ve kültürüne atıflar bulunmaktadır.
Macarlar’ın Türklerle olan ilişkileri ise genellikle olumlu olarak nitelendirilebilir. Macarlar, Türkleri sevmiyor gibi bir ön yargının yanlış olduğunu belirtmektedirler. Tanıdıkları Türklerden memnun olduklarını ve Türk olduklarını söyledikleri de olmaktadır. Ancak bu durum herkes için geçerli değildir. Bazı Macarlar ise Türklere karşı mesafeli veya düşmanca davranabilmektedirler.
