FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ölümü sonrası örgüt içindeki bölünmeler ve liderlik kavgası gün yüzüne çıktı. Cevdet Türkyolu’nun cenazeyi kaçıracağı iddiası örgütte kaosa neden oldu.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 20 Ekim 2024 tarihinde ölümü sonrası, terör örgütü içindeki büyük bölünmeler ve iktidar mücadelesi gün yüzüne çıktı. Gülen’in ölümü ile birlikte örgüt yönetiminde ciddi tartışmalar yaşanırken, en dikkat çekici iddia, örgüt içerisindeki kritik isimlerden Cevdet Türkyolu’nun Gülen’in cenazesini kaçırma planları oldu. Fetullah Gülen’in ölümünün açıklanmasından itibaren örgüt içinde yaşanan kavgalar, bölünmeler ve güç mücadeleleri, FETÖ’nün iç yapısındaki karmaşayı ortaya koyuyor.
Örgüt İçi Panik ve Tartışmalar Başladı
Fetullah Gülen’in ölümü sonrası örgüt liderliğinde panik baş gösterdi. Gülen’in ölümünün duyurulup duyurulmaması, nereye gömüleceği ve cenaze töreninin nasıl yapılacağı konularında örgüt içinde büyük anlaşmazlıklar yaşanıyor. Gülen’in cenazesinin gizli tutulması ve mezar yerinin açıklanmaması gerektiğini düşünenler ile cenazenin acilen defnedilmesi gerektiğini savunanlar arasında görüş ayrılıkları giderek derinleşti.
Örgüt içinde en büyük çatışma ise Gülen’in en yakınındaki isimlerden Cevdet Türkyolu ile heyetin diğer üyeleri arasında yaşanıyor. Cevdet Türkyolu, Fetullah Gülen’in cenazesinin kontrolünü elinde tutmak ve kendi çıkarlarına uygun bir şekilde defnetmek istiyor. Örgütün yaşlı üyeleri ise Avrupa’dan gelecek olan kişilerin beklenmesini savunuyor ve Türkyolu’nun cenazeyi kaçırma girişiminde bulunacağı yönünde endişeler taşıyor.
Cevdet Türkyolu’nun Gülen’i Kaçırma Girişimi ve Cenaze Tartışmaları
Cevdet Türkyolu’nun, Fetullah Gülen’in ölümünü örgütün üst düzey yöneticilerinden saklamaya çalıştığı ve Gülen’in hasta olduğu dönemde ona sağlıklı görünmesi için ilaçlar verdiği iddiaları daha önce gündeme gelmişti. Gülen’in Pensilvanya’daki çiftlikten kaçırılıp Türkyolu’nun damadının evine götürüldüğü ve cenazenin orada saklanarak defnedilmek istendiği iddiaları, örgüt içinde gerilimi daha da artırdı.
Cenaze töreni ile ilgili en büyük tartışma ise Fetullah Gülen’in Said Nursi gibi bir figür haline getirilmek istenmesi. Bu nedenle mezar yerinin gizli tutulması gerektiği ve çok az sayıda kişinin cenazeye katılması gerektiği yönünde görüşler ağır basıyor. Ancak Türkyolu’nun, bu planlara uymayarak cenazeyi kendi kontrolünde bir yere gömme girişiminde bulunacağı endişesi, örgüt içindeki diğer güç odaklarını rahatsız ediyor.
Örgüt İçi Bölünme ve İktidar Mücadelesi
Fetullah Gülen’in ölümü, FETÖ içinde uzun süredir var olan bölünmeleri gün yüzüne çıkardı. Özellikle örgütün mali yapısı ve liderlik konusundaki anlaşmazlıklar, Gülen’in ölümünden sonra daha da belirgin hale geldi. Gülen’in ölümünün ardından örgüt liderliğini ve örgütün parasal kontrolünü elinde tutmak isteyen Cevdet Türkyolu, örgüt içinde ciddi bir muhalefetle karşı karşıya kaldı.
Örgütün Avrupa ayağını yöneten Abdullah Aymaz, Cevdet Türkyolu’nun kontrolsüz bir şekilde zenginleştiğini ve örgütün parasını kendi çıkarları doğrultusunda yönettiğini iddia ederek, Türkyolu’nu devre dışı bırakmak için yoğun çaba harcıyor. Aymaz, Avrupa’daki örgüt üyelerini örgütten ayrılma tehdidiyle ABD tarafını baskı altına almaya çalışıyor. Bu durum, örgütün hem ABD hem de Avrupa kanadı arasında ciddi bir bölünmeye yol açtı.
Güç Mücadelesi ve Bölgesel Ayrışma
FETÖ içerisindeki bölünme, sadece Avrupa ve ABD ayağı arasında değil, aynı zamanda örgütün Asya ve Afrika’daki faaliyetleri üzerinde de etkili olmaya başladı. Avrupa ayağı, örgütün Afrika’daki faaliyetlerini kontrol altında tutmayı planlarken, ABD ayağı Asya’daki faaliyetler üzerinde hakimiyet kurmayı hedefliyor. Bu bölgesel ayrışma, örgüt içindeki liderlik mücadelesini daha da karmaşık hale getiriyor.
Cevdet Türkyolu’nun yanı sıra örgütteki diğer kilit isimler de bu mücadelede yer alıyor. Abdullah Aymaz’ın liderliğindeki grup ile Cevdet Türkyolu ve Mustafa Özcan’ın etkisini kırmaya çalışan isimler arasında suikastlara varabilecek derecede sert çatışmalar yaşanabileceği iddia ediliyor. Örgüt içindeki iktidar savaşları, örgütün zayıflamasına ve içten çökmesine neden olabilecek bir sürecin başlangıcı olarak görülüyor.
Örgüt İçindeki İsimler ve İttifaklar
FETÖ’nün içindeki güç mücadelelerinde, önemli isimler farklı taraflarda yer alıyor. Abdullah Aymaz ile birlikte hareket eden Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Barbaros Kocakurt, Talip Büyük, Bilal Karaduman ve İsmail Cingöz gibi isimler, Avrupa kanadının kontrolü için çaba sarf ediyor. Öte yandan, Zaman gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Naci Tosun ve Muhammed Çetin ise Cevdet Türkyolu ve Mustafa Özcan ile birlikte hareket eden isimler arasında bulunuyor.
Bu ayrışma, örgüt içindeki bölünmenin daha da derinleşeceğini ve FETÖ’nün iç yapısında büyük bir kaosa yol açacağını gösteriyor. Gülen’in ölümünden sonra bu liderlik mücadelesi, örgütü tamamen bölünme noktasına getirebilir.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ölümü, örgüt içindeki kırılgan yapıyı daha da belirgin hale getirdi. Cevdet Türkyolu’nun cenazeyi kontrol etme girişimi ve örgütün parasal kaynaklarını yönetme çabası, örgüt içinde büyük gerilimlere yol açtı. Bölünmelerin derinleştiği bu süreçte, FETÖ’nün geleceği belirsizliğini koruyor. Hem Avrupa hem de ABD kanadındaki liderlik mücadeleleri, örgütün sonunu getirebilecek ciddi iç çatışmaların habercisi olabilir.
