Esat Oktay Yıldıran, Ahmet Türk’e Çırılçıplak İşkence Yapmış!

ahmet-turk-esat-oktay-yildiran-200-askerin-16667235-4637-amp.jpg

Türkiye’nin tarihinde kara bir leke olarak yer edinen 12 Eylül dönemindeki işkenceler, bugün hala canlılığını koruyor. Eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı ve HDP’li siyasetçi Ahmet Türk, yaşadığı dehşet verici anılarıyla açıklamalarda bulundu. Türk, 200 askerin gözleri önünde çırılçıplak soyularak coplarla dövüldüğünü belirtirken, işkencenin boyutlarını ve dayanılmaz acısını dile getirdi.

Esat Oktay Yıldıran: İsim Skandalının Ardındaki İşkenceci

İzmir’de bir okula ismi verilen Esat Oktay Yıldıran’ın adı, 12 Eylül darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan işkencelerle anılıyor. Ahmet Türk, Yıldıran’ın isminin okula verilmesini büyük bir tepkiyle karşılarken, bu durumun işkencenin bir ödül olarak algılanması ve demokrasiye vurulan darbe olarak nitelendirilmesine vurgu yaptı.

Toplumsal Tepki ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın Açıklaması

Esat Oktay Yıldıran’ın isminin bir okula verilmesi, toplumda geniş çaplı bir tepkiye neden oldu. Milli Eğitim Bakanlığı da konuyla ilgili açıklama yaparak, böyle bir uygulamanın tasvip edilemeyecek bir hata olduğunu belirtti. Ancak tepkiler ve eleştiriler devam ediyor, bu adımın demokrasi ve insan hakları açısından ne derece sürdürülebilir olduğu sorgulanıyor.

İşkence Mağduru Ahmet Türk’ün Çığlığı

Ahmet Türk, yaşadığı işkencenin Türkiye’deki demokrasi mücadelesine ve insan haklarına yönelik bir tehdit olduğunu vurguluyor. İşkenceci bir şahsiyetin adının bir okula verilmesinin, demokrasiyi savunanların sesini kısıtlamak ve toplumu sindirmek amacını taşıdığına dikkat ödüllendirilmesi olarak nitelendiriyor.

Esat Oktay Yıldıran’ın isminin bir okula verilmesi, Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları mücadelesi açısından önemli bir dönemeç olarak karşımıza çıkıyor. İşkence mağduru Ahmet Türk’ün çırpınışları, toplumsal vicdanı sarsarken, bu olayın demokrasiye duyulan güveni zedeleyebileceği endişesi her geçen gün artıyor. Türk, yaşadığı dehşetin bir ödül olarak sunulmasına karşı çıkarken, bu tür isimlendirmelerin toplumda yarattığı travmayı ve demokrasi mücadelesindeki zorlukları vurguluyor.

Exit mobile version