Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, devlet üniversitelerinde ikinci öğretim programlarının kaldırıldığını duyurdu. Bu önemli değişiklik, Türkiye'deki yükseköğretim sisteminde geniş yankı uyandırdı ve öğrenci adayları, akademik çevreler ve eğitim kurumları arasında tartışmalara neden oldu. İşte tüm detaylar:

YÖK Başkanının Açıklamaları

YÖK Başkanı Erol Özvar, yaptığı açıklamada, "Devlet üniversitelerinde ikinci öğretim programlarının kaldırılması kararı alındı. Bu karar, eğitim kalitesini artırmak ve üniversitelerin kaynaklarını daha verimli kullanmak amacıyla alınmıştır." dedi. Özvar, bu kararın vakıf üniversitelerini de kapsayacağını ve gelecek yıl programlarını bu karara göre düzenlemeleri gerektiğini belirtti.

Devlet Üniversitelerinde İkinci Öğretim

İkinci öğretim programları, öğrencilere iş hayatına atılmadan önce esnek çalışma saatleriyle eğitim alma imkanı sunuyordu. Genellikle akşam saatlerinde yapılan derslerle, gündüz çalışan veya başka yükümlülükleri olan öğrenciler eğitimlerine devam edebiliyorlardı. Geçen yıl yaklaşık 80 bin öğrenci, bu programlara yerleşmişti ve bu öğrenciler için önemli bir fırsat kapısı olarak görülüyordu.

Kararın açıklanmasının ardından, öğrenciler ve akademik çevrelerden çeşitli tepkiler geldi. İkinci öğretim programlarının, özellikle çalışan öğrenciler ve ekonomik durumu sınırlı olanlar için önemli bir fırsat olduğunu savunan birçok kişi, bu kararın bu öğrencilere büyük bir darbe vuracağını belirtti. Öğrenci birlikleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, kararın gözden geçirilmesi için çağrıda bulundu.

MEB 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılında Bir Yeni Karar Daha Açıkladı! MEB 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılında Bir Yeni Karar Daha Açıkladı!

YÖK Başkanı Erol Özvar, bu kararın eğitim kalitesini artırmayı hedeflediğini vurguladı. Özvar, "İkinci öğretim programlarının kapatılması, üniversitelerin kaynaklarını daha verimli kullanmalarına olanak tanıyacak. Bu sayede, öğretim üyeleri ve üniversite yönetimleri, enerjilerini ve kaynaklarını birinci öğretim programlarına yoğunlaştırarak, eğitim kalitesini artıracaklar." dedi.

Devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarının kapatılması kararının vakıf üniversitelerini de kapsayacağı belirtildi. Vakıf üniversiteleri, bu karara yönelik gelecek yıl programlarını yeniden düzenlemek zorunda kalacak. Bu durum, vakıf üniversiteleri için de önemli bir değişiklik anlamına geliyor ve bu üniversitelerin de öğrenci kabul süreçlerinde ve program yapılarında büyük bir revizyon yapmalarını gerektirecek.

Kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte, üniversite adaylarının tercih süreçlerinde ve eğitim planlamalarında değişiklikler yaşanacak. Özellikle ikinci öğretim programlarına yönelik talebin birinci öğretim programlarına kayması bekleniyor. Bu durum, kontenjanların ve rekabetin artmasına yol açabilir.

Editör: Şahsüver ÇITIR