Geçtiğimiz hafta sosyal medya kullanıcıları büyük bir kayıp ilanına odaklanmıştı. Abdullah Taha Kılıç uzun süredir haber alınamayan bir Türk vatandaşıydı ve kaybolduğu haberinin ardından birçok kişi bu konuda yardım çağrısında bulundu. Sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar hızla geniş kitleye ulaştı. İnsanlar Abdullah’ın bulunabilmesi için ellerinden geleni yapmak adına bu paylaşımları kendi hesaplarında paylaşarak kaybolan kişinin bulunmasına yardımcı olmaya çalıştılar. Sosyal medyada oluşturulan bu dayanışma ortamı birçok kişi tarafından büyük ilgiyle takip edildi. Bu süreçte sosyal medya platformlarının gücü ve insanların duyarlılığı bir kez daha gözler önüne serilirken Abdullah Taha Kılıçtan kötü haber geldi. Peki Taha Kılıç’a ne oldu? Neden öldü?
Abdullah Taha Kılıç kimdir, Neden Öldü?
Abdullah Taha Kılıç kimdir? yaklaşık 7 yıl önce ABD’ye göç etmiş ve orada yaşamını sürdüren bir Türk vatandaşıydı. 3 ay önce kaybolan Kılıç uzun süre boyunca ailesi ve yakınları tarafından haber alınamayınca kayıp olarak aranmaya başlanmıştı.
Ancak ABD’nin New York şehrinde yaşayan 33 yaşındaki Kılıç’ın akıbeti komşularının dikkatini çekmesiyle ortaya çıktı. Kılıç’ın evinden gelen kötü kokular komşularını endişelendirmiş ve durumu polise bildirmişlerdi. Polis ekipleri koku nedeniyle eve girmek zorunda kaldılar ve Abdullah Taha Kılıç’ın öldüğünü gördüler.
Olayın ardından yapılan incelemeler Kılıç’ın ölümüne aşırı doz uyuşturucu kullanımı sebep olmuştu. Ailesi bu haberi duyunca bir daha yıkıldı. Ailesinin iddialara göre Abdullah Taha Kılıç uyuşturucudan ölmedi çünkü sigara dahi içmeyen bir adamdı. Ölüm sebebi uyuşturucu olarak geçen Taha Kılıç için bir şok da cenazesi oldu.
Kılıç’ın cenazesi Amerika eyaletinin yasal süresi olan 15-30 gün boyunca morgda tutulduktan sonra ailesinin haberi olmadan yakıldı. Ancak Abdullah Taha Kılıç İslam inancına göre defnedilmesi gereken bir Müslümandı ve cenazesinin yakılması ailesi için büyük bir şok oldu.
Ailesi ve yakınları cenazenin İslami kurallara göre gömülmesi gerektiğini söylediler. Ancak ABD’deki prosedürler ve yasal düzenlemeler bu talebi göz ardı etti. New York Barosu’na kayıtlı Avukat Büşra Cündioğlu da cenazenin yakılmasının hukuken ve dini açıdan yanlış olduğunu belirterek yasal süreç başlattılar.
