Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüyle ilgili soruşturma devam ediyor. Soruşturma kapsamında yapılan ihbarların ve verilen ifadelerin bir kısmının doğruyu yansıtmadığı, adli mercilere sunulan bilgilerde çelişkiler olduğu tespit edildi. Özellikle arama çalışmalarının asılsız ihbarlarla yavaşlatılmaya çalışıldığı, sulh ceza hakimliğinin tutuklama gerekçeleri arasında yer aldı.
R.A.’nın İfadesinde Dikkat Çeken Detaylar
Olayla ilgili olarak tutuklanan R.A.’nın verdiği ifadeler soruşturma dosyasında yer aldı. 15 yaşındaki R.A., Narin Güran’ın amcası Salim Güran’ın işçisi olarak çalışıyordu ve olay günü yaşananları ayrıntılı bir şekilde anlattı. R.A., olay günü sabah erken saatlerde uyanarak tarlada çalışmaya başladığını, Salim Güran’ın da belirli saatlerde yanına geldiğini belirtti. Ancak verdiği bu ifadeler, diğer şüpheli beyanları ve olayın HTS kayıtlarıyla çelişti.
R.A., tarladaki çalışmalar sırasında Salim Güran’ın yalnızca birkaç dakika yanlarından ayrıldığını iddia ederken, Salim Güran’ın başka bir çiftlikte daha uzun bir süre kaldığını söylemesi dikkat çekti. Ayrıca, savcılık tarafından ortaya konan telefon görüşme kayıtları ve mesajlar, R.A.’nın ifadeleriyle uyuşmadı. Salim Güran’ın attığı bazı mesajlarda “Sondaki yamaçta bir şey var” şeklindeki ifadeleri ve R.A.’nın bu mesajlara verdiği cevaplar, şüpheleri artırdı.
R.A.’nın ifadeleri arasındaki çelişkiler sorulduğunda ise R.A. bu duruma ilişkin söyleyecek bir şeyi olmadığını belirtti. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, asılsız ihbarlar ve yanlış yönlendirmelerle güvenlik güçlerinin arama çalışmalarını zora sokan eylemler de dikkat çekti. Bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.
Hakimlik, R.A.’nın tutuklanma kararında, olayla ilgili kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunduğunu ve bu aşamada adli kontrolün yetersiz kalacağını belirterek tutukluluğun devamına karar verdi.
