Sıfır otomobil piyasası, yaz aylarındaki hareketliliğin ardından Eylül ayına fiyat güncellemeleriyle giriş yaptı. Otomobil markaları, Genel Güvenlik Yönetmeliği’nin (GSR) 31 Ağustos’ta sona ermesiyle birlikte, yeni maliyet artışlarını fiyat listelerine yansıtmaya başladı. Bunun sonucunda bazı markalar Eylül ayı itibarıyla yeni fiyatlarını duyururken, diğerleri bekleyişlerini sürdürdü. Bu süreçte en uygun fiyatlı modeller arasında yer alan araçlar dikkat çekiyor.
Eylül Ayındaki Fiyat Artışlarının Sebepleri
İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel, Eylül ayında gözlemlenen fiyat artışlarının arkasındaki nedenleri açıklarken, GSR 2 yönetmeliğinin getirdiği maliyet artışları ve döviz kurundaki dalgalanmaları işaret etti. Ertemel, bu gelişmelerin yanı sıra tüketici davranışlarında değişiklikler olduğunu belirterek, yüksek faiz ve mevduat oranları gibi etkenlerin harcamaların azalmasına yol açtığını ifade etti. Bu durumun, satış adetleri üzerinde baskı oluşturduğunu ancak sıfır otomobil pazarının kabul edilebilir seviyelerde seyrettiğini belirtti. Öte yandan, ikinci el pazarında daralmanın bir süredir etkisini sürdürdüğünü vurguladı.
Kampanyalarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ertemel, yaz döneminde uygulanan kampanyaların cazibesinin Eylül ayında azaldığını belirtti. Mayıs ve Haziran aylarında oldukça avantajlı olan kampanyaların, Eylül ayı itibarıyla avantajını yitirdiği gözlemleniyor. Önümüzdeki dönemde ise yıl sonu kampanyalarının devam edeceği, ancak bu kampanyalarda fiyatların yaz dönemine göre daha yüksek olacağı ifade ediliyor.
Otomobil fiyatlarının geleceğine yönelik olarak ise, döviz kuru ve faiz oranlarının fiyatları belirleyen temel unsurlar olduğuna dikkat çekiliyor. Bu parametrelerde yaşanacak değişimlerin, fiyatlar üzerindeki etkisi önümüzdeki dönemde de izlenmeye devam edilecek.
Ticaret Bakanlığı’nın geçmişte aldığı tedbirler ve yeni yürürlüğe giren yönetmeliklerin etkisiyle, hızlı ve olağan dışı fiyat artışlarının önümüzdeki dönemde yaşanması beklenmiyor. Ancak mevcut koşullar itibarıyla fiyat artışlarının sınırlı düzeyde kalması öngörülüyor. Bu çerçevede, 2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla piyasa koşullarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
