Victor Hugo, tüm zamanların en ünlü ve sevilen Fransız yazarlarından biridir. İlgi çekici hikayeleri, unutulmaz karakterleri ve güçlü yazım tarzıyla tanınır. Hugo’nun eserleri geçmişten günümüze birçok dile çevrildi ve kitapları toplumun her kesiminden okuyucular tarafından seviliyor. Bu ölümsüz yazarın müthiş eserlerini hala okumadıysanız yazımızın okumayı bitirdikten sonra fikriniz değişebilir.
Sefiller
Sefiller, muhtemelen Hugo’nun ‘Notre Dame’ın Kamburu’yla birlikte en çok bilinen romanıdır. 19. yüzyıl Fransa’sında geçen, küçük bir suçtan dolayı 19 yıl hapis yattıktan sonra hapisten çıkan ana karakter Jean Valjean’a odaklanan destansı bir hikayedir.
Notre Dame’ın kamburu
Victor Hugo’nun klasik romanı Notre Dame’ın Kamburu, Fransız edebiyatında önemli bir eserdir. Paris’teki Notre Dame Katedrali’nde zangoç olarak yaşayan Quasimodo ile katedralin duvarları arasına sığınan güzel çingene dansçı Esmeralda’nın hikayesini anlatan bu romanda Hugo, karakterler aracılığıyla aşk, adalet, inanç ve kurtuluş temalarını işliyor.
Doksan Üç
Doksan Üç, Fransız Devrimi’ni araştıran güçlü bir politik romandır. Vendée ve Chouannerie’deki isyanda Gauvain, Cimourdain ve Lantenac isimli üç kahramanın hikayesini anlatan bu roman Hugo’nun sonuncu eseriydi ve 1874’te yayımlandı.
Yüzyılların Efsanesi
İlk olarak 1855 ile 1876 yılları arasında yazılan ‘Yüzyılların Efsanesi’ veya ‘Çağların Efsanesi’, insanlık tarihi ve onun nasıl geliştiğini anlatan devasa bir destansı şiirdir. Parça parça 1859 ile 1883 yılları arasında üç grup halinde yayımlanan şiir koleksiyonu, Hugo’nun şiir/düzyazı yazımının da en az öykü anlatma becerisi kadar iyi olduğunu ortaya koyuyor.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
1829’da kariyerinin çok erken dönemlerinde yayımlanan romanda Hugo, giyotinle idama mahkum edilen bir adamın üzerinden ölüm cezasının insan psikolojisinde yarattığı zulmü araştırıyor ve tüm cezalandırma şeklinin kaldırılması gerektiği yönündeki görüşünü ifade ediyor.
Gülen Adam
Gülen Adam, Victor Hugo’nun biraz daha az okunan bir başka romanıdır. 1869’da yayınlanan roman 18. yüzyıl İngiltere’sindeki olayları konu edinmeden önce 1600’lerdeki Fransa’yı anlatıyor. Bir fırtınaya yakalanmadan önce ülkeyi dolaşan ve yüzünden daima kocaman gülümseme olan genç bir adamın merkeze alındığı hikaye ismini de buradan alıyor.
