Romanya’nın başkenti Bükreş’te gerçekleştirilen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda, grekoromen stil 72 kiloda mücadele eden Selçuk Can, altın madalyanın sahibi oldu. Azerbaycanlı rakibi Ulvi Ganizade’yi 2-0 mağlup ederek şampiyon olan Can, bu başarısıyla Türk spor tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Mücadele sonrası duygularını paylaşan Can, “Çok mutluyum. Bu madalyam Türkiye’ye armağan olsun” ifadeleriyle zaferinin sadece kişisel bir başarı olmadığını, tüm ülkeye ithaf edilen bir gurur kaynağı olduğunu vurguladı.
Selçuk Can’ın Hikayesi
Selçuk Can, Avrupa şampiyonluğuna giden yolda karşılaştığı zorluklara da değindi. Yoğun kamplar ve sağlık problemleri gibi engellerle mücadele eden Can, “Şampiyonluk öyle kolay olunan bir şey değil” diyerek, başarısının ardındaki emeği ve azmi ortaya koydu. Büyükler kategorisindeki beşinci madalyasını kazanan Can, daha önce iki Avrupa ve iki Dünya şampiyonalarında bronz madalya elde etmişti. Şimdi gözünü olimpiyat madalyasına diken Can, “Benim de hayalim var. Allah nasip ederse inşallah başaracağız” diyerek hedeflerini belirledi.
Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, bu yılki şampiyonada grekoromende 5 güreşçinin finale çıktığını, 3 gümüş, 1 altın ve bir bronz madalya kazanıldığını belirterek, Türk güreşinin uluslararası alandaki başarısının altını çizdi. “Bu şampiyona bizim için araç, amaç değil” diyen Eroğlu, asıl hedefin olimpiyat oyunları olduğunu ve takımın bu büyük hedefe hazırlandığını ifade etti. Eroğlu, takım ruhu ve birlik içinde elde edilen başarıların önemini vurgulayarak, “Kalple güreştiğiniz zaman o madalyayı boynunuza takarsınız” dedi.
Yeni Tarihler Yazan Türk Güreşçiler
Eski şampiyon güreşçi Mehmet Akif Pirim ise, başarıların bir ekip işi olduğunu ve Türk güreşinin yeni isimlerle, yeni başarı hikayeleri yazdığını belirtti. “Yeni şeylere imza atıyoruz. Yeni isimler çıkıyor. Yeni tarihler yazıyoruz” diyen Pirim, Türk milletine bu başarıların hayırlı uğurlu olmasını diledi.
Selçuk Can’ın Avrupa şampiyonluğu, Türk güreşinin gücünü ve potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Zorluklarla dolu bir yolculuğun sonunda elde edilen bu başarı, sadece Selçuk Can için değil, tüm Türkiye için bir gurur kaynağı oldu. Geleceğe yönelik umutlarla dolu bu zafer, Türk sporunun uluslararası alandaki başarı öyküsünün devam edeceğinin müjdecisi.
