Uluslarası alanda uzun süredir devam eden çatışmalar insanları endişe ve paniğe sürüklüyor. Büyük kayıplarla yıllar süren mücadele ile sonuçlanmış olan dünya savaşı bir yenisini mi getirecek? Savaşın küresel düzendeki etkileri yeniden ortaya çıkmaya başladı. Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen savaşları tetikleyenin ne olduğu merak konusu olmaya devam ediyor. Günümüzde, 3. dünya savaşının patlak verip vermemesi konusunda belirgin bir işaret veya plan bulunmamakla birlikte, uluslararası arenada artan gerilimler ve bölgesel çatışmalar endişe yaratıyor. Son iki yılda ekonomik zorluklardan bahsederken, aynı zamanda ortaya çıkan çeşitli sıcak çatışmalar ve sonrasında gelen acil çağrılar dünya liderlerini ve küresel toplumu bu konuda bir endişe atmosferine sürüklüyor.
Uzun Süreli Çatışmalar Nükleer Silahlarla mı Sonlanacak?
Rusya ile Ukrayna arasındaki uzun süreli çatışma, Hamas’ın İsrail’e yönelik roket saldırıları gibi olaylar, uluslararası ilişkilerdeki hassasiyeti arttırmış durumda. Bu çatışmaların ekonomik kaygıları tetikleyip tetiklemediği veya güçlü ülkelerin savaşa sürüklenip sürüklenmediği soruları da gündemi meşgul ediyor.
Öte yandan, İsrail-Filistin çatışması da, özellikle Mescid-i Aksa’nın statüsü ve Filistinlilere yönelik baskılar gibi temel sorunlar nedeniyle daha geniş bir bölgesel çatışma riskini beraberinde getiriyor. İsrail’in Filistin meselesindeki öncelikleri, bölgedeki güvenlik sorunları ve siyasi gerilimlerle birlikte dünya genelinde endişe yaratıyor.
Ülkemiz için son derece önemli bir konu olan arabuluculuk rolünü sakin duruşla sürdürmek gereklidir. Bu dönemde Türkiye’nin savaşın bir oyuncusu haline gelmesi, büyük sorunlara yol açabilir. Dünya, zorlu bir dönemeçten geçiyor ve pandemi kaynaklı ekonomik çalkantıların ileride büyük savaşlara neden olabileceği endişesi var. Milliyetçilik veya toprak talepleri gibi sebeplerin geride bırakıldığı düşünüldüğünde, bu kaotik ortamlardan çıkmanın zor olacağı anlaşılır.
Acil Kodlu Çağrılar Artıyor!
Dünya, son iki yıldır ekonomik sıkıntılarla başa çıkarken, bu dönemde ortaya çıkan çeşitli sıcak çatışmaların gölgesinde, bir savaşa doğru sürüklenmek mi isteniliyor sorusu gündeme geliyor. Ekonomik zorluklarla boğuşulan bir ortamda, bu tür sıcak çatışmaların yükselmesi, ister istemez 3. dünya savaşı endişelerini daha da arttırıyor.
Bu bağlamda, ekonomik savaşlar konusunu tartışacak bir zeminin bulunmaması, son derece anlamsız görünüyor. Ancak bu durumda akıllara gelen soru şu: ”Güçlü ülkelerin ekonomik endişeleri, dünyayı sıcak bir savaşa doğru sürüklüyor mu?” Bu noktada, uluslararası ilişkilerdeki dinamikleri ve güç dengelerini değerlendirmek önemli olacaktır.
