AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerine sert bir dille yanıt verdi. Çelik, Özel’in ifadelerini terör örgütlerinin ve Avrupa’daki faşistlerin diline benzeterek, Türk siyasetine leke sürüldüğünü belirtti.
Parti genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında Çelik, Pençe-Kilit operasyonunda şehit düşen askerlere rahmet, ailelerine başsağlığı diledi ve bölgede devam eden güvenlik hassasiyetine dikkat çekti. Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden her türlü unsura karşı mücadelelerinin devam edeceğini vurgulayan Çelik, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadelede kararlı olduğunu ifade etti.
Çelik, Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ‘hain’ ifadesini kullanmasını eleştirerek, bu tür ifadelerin Netanyahu, PKK ve Avrupa’daki faşist politikacılar gibi düşman odaklar tarafından kullanıldığını belirtti. CHP lideri Özel’in benzer bir dil kullanmasının Türk siyasetine sürülen bir leke olduğunu ve CHP’ye zarar vereceğini ifade etti.
Özgür Özel’in grup toplantısındaki konuşmasına da değinen Çelik, CHP liderinin siyaset tarzının nefret ve yıkım üzerine kurulu olduğunu, Cumhurbaşkanı ve MHP lideri Devlet Bahçeli’yi “kötü insanlar” olarak nitelendirmesinin yanı sıra terörle mücadelede milli birlik çağrısına imza atmamasını da eleştirdi. Çelik, CHP’nin bu tavrını, Türkiye’nin birlik ve beraberliğine zarar verme çabası olarak değerlendirdi.
AK Parti Sözcüsü ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşkilatlarla görüşme ve istişarelerini sürdürdüğünü, seçimlere en güçlü şekilde hazırlanmak için çalışmaların devam ettiğini belirtti. Çelik, aday belirleme sürecinin titizlikle yürütüldüğünü ve ilerleyen günlerde bu konunun daha detaylı ele alınacağını ifade etti.
Türk siyasetinde yaşanan bu gerilim, hem AK Parti hem de CHP cephesindeki seçmenler ve genel kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Özel’in sert sözleri ve Çelik’in bu sözlere verdiği tepki, Türkiye’nin iç politika gündemine damga vurdu. Çelik, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu güvenlik tehditlerine ve dış düşmanlara karşı milli birlik ve beraberlik çağrısında bulunurken, aynı zamanda iç siyasette yaşanan bu tür tartışmaların ülkenin birliğine zarar verebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bu olay, Türk siyasetindeki kutuplaşmanın ve söylem savaşlarının ne kadar keskinleştiğini ve taraflar arasındaki uzlaşmazlığın derinleştiğini gösteriyor.
