USD35,49
%0.16
EURO36,48
%-0.36
GBP43,29
%-0.53
BIST9.977,94
%1.13
GR. ALTIN3.081,27
%-0.39
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Yaşam Haberleri
  3. 1938’de Ölen Kişiden 1974 Doğumlu Çocuk! Dava Aydın’dan

1938’de Ölen Kişiden 1974 Doğumlu Çocuk! Dava Aydın’dan

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aydın 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen ve adeta Yeşilçam filmlerini anımsatan bir dava, hukuk literatürüne ilginç bir örnek olarak geçiyor. Köşk ilçesinin Ilıdağ Mahallesi’nde yaşanan olay, 1938’de doğup 1944’te vefat eden Behçet Gökcük isimli bir kişinin, nüfus kayıtlarında evli gözükmesi ve ölümünden 30 yıl sonra bir çocuğunun olduğunun belirtilmesi etrafında dönüyor. Bu durum, Behçet Gökcük’ün gerçek çocuklarının miras haklarını aramalarıyla ortaya çıktı.

Aydın’da İlginç Dava

SORU-ISARETI-1280x720

1938 yılında doğan ve 1944 yılında altı yaşında hayatını kaybeden Behçet Gökcük’ün, ölümünden otuz yıl sonra bir kız çocuğu sahibi olmuş olarak gösterilmesi, nüfus ve tapu kayıtlarındaki ciddi hatalardan kaynaklanıyor. 1936 doğumlu ve 2006 yılında vefat eden gerçek Behçet Gökcük’ün varisi olan Yaşar Gökcük ve kardeşleri, babalarından kalan mirası almak üzere yola çıktıklarında bu tuhaf durumla karşılaştılar.

Yaşar Gökcük, babasından kalan evi üzerine almak istediğinde, tapu dairesindeki memurların, evin 1938 doğumlu ve 1944’te ölen Behçet Gökcük’e ait olduğunu söylemeleriyle büyük bir şaşkınlık yaşadı. Bu olay, Türk Medeni Kanunu’nun kişilik haklarını düzenleyen maddeleriyle çeliştiği için hukuki bir mücadeleyi zorunlu kıldı. Avukat Mahmut Oflaz, durumun mükerrer kayıtlardan kaynaklandığını ve çözümün yalnızca mahkeme yoluyla mümkün olduğunu belirtti.

Bu dava, adeta Türk sinemasının unutulmaz eserlerinden “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” filmine bir gönderme yapıyor. Davanın ilginçliği ve karmaşıklığı, mahkeme sürecinin kendisi kadar, konunun toplumsal ve hukuki boyutlarıyla da dikkat çekiyor. Miras haklarının korunması ve nüfus kayıtlarındaki hataların düzeltilmesi, bu süreçte ön plana çıkan temel meseleler arasında yer alıyor.

Yaşar Gökcük ve ailesinin başından geçen bu olay, nüfus kayıtlarındaki hataların düzeltilmesi için verilen mücadeleyi simgeliyor. Bu durum, aynı zamanda, sistemdeki aksaklıkların nasıl beklenmedik sorunlara yol açabileceğinin çarpıcı bir örneğini oluşturuyor. Davanın sonucu, hukuki bir adaletin yanı sıra, aile için manevi bir tatmin ve nüfus kayıtlarındaki düzenlemelerin önemini de ortaya koyacak. Aydın Adliyesi’nde devam eden bu dava, Türk hukuk tarihine ilginç bir vak’a olarak geçmeye aday.

1938’de Ölen Kişiden 1974 Doğumlu Çocuk! Dava Aydın’dan
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.